26 Şubat 2010 Cuma

Taraftardan Önce İnsan Olun!


Kafamda ne zamandır Fenerbahçeyle ilgili bir yazı yazmak vardı.Gerçi böyle birşey için yazmak hesapta yoktu ama olsun.Son günlerde canımı çok sıkan bir konu bu.Guiza'nın ağlatılması!


Şimdi kimdir bu Guiza herkes az veya çok biliyor.İspanya liginde,Mallorca gibi bir takımda gol kralı olmuş ve son avrupa şampiyonu İspanyanın forveti olarak Fenerbahçeye Transfer olmuş bir futbolcu.Geldiğinde bize güven,rakiplere korku salıcağını umduk.Öyle ya La Liga, dünyanın en iyi liglerinden biriydi belki de en iyisi.La Liganın gol kralığının bize gelmesi hepimizi sevindirmişti.Genel görüş şuydu;orda gol kralı olduysa,burda her türlü çakar bu adam golleri.Ama öyle olmadı guiza bir anda kaçırdığı gollerle taraftarlar arasında geyik malzemesi oldu.(Özellikle facebook'ta).Fenerliler içinse bir küfür abidesi.Belki 50 maçta 22 gol fena bir istatistik değil.Ama bunun 5 katını kaçırınca işler Fenerbahçeli taraftarlar için çığrından çıktı.İpleri kopartan son bursaspor maçı oldu.40.000 kişinin ıslıklamasına,küfürlerine dayanamayan Guiza gözyaşlarına hakim olamadı.Bizide derin üzüntüye boğdu.Gidip sahaya giresim,guizaya "ya oğlum sokayım gollere sana birşey olmasın" diyesim geldi o derece yani.

Şimdi bu adamın futbolculuğu tartışılıyor.Bu herife futboldan anlamıyor diyen adam futboldan anlamıyordur aslında.Niye?Geçen günlerde bir programda saydılar.Tam hatırlamıyorum ama 22-23 tane kaleciyle karşı karşıya pozisyon yakalamış bu adam.Atmış atamamış konu o değil burda.Bir forvet oyuncusu belki de tüm kariyeri boyunca yakalayamıyor bu istatistiği.Bu gösteriyor ki adam oyunu okuyabiliyor,iyi yer tutuyor,defansı hallaç pamuğumu gibi atıp (klişe oldu farkındayım) giriyor pozisyona.Ama atamıyor,çünkü herifin güveni kalmamış kendine.Herşeye rağmen o formayı ıslatıyor mu?Islatıyor!Ee noldu bizim yenip,yenmeniz önemli değil, yeter ki mücadale edin felsefesine?Lan ben bu adamın yerinde olsam, vurmam arkadaş kaleye filan, pas veririm,geriye atarım.Yok adam ısrarla vuruyor tepki görceğini bile bile.40.000 kişiden ıslık,küfür yiyen kim olsa direkt vınlardı soyunma odasına.Ama adam oturdu kulübede izledi maçı.Lan bunun için bile saygı duyulur o adama ya.Maç çıkışı arabasına
saldıranlara etcek küfür bile bulamıyorum.Küfür dağarcığımın yetersiz kaldığı sayılı anlardan biridir bu da.Ayrıca facebook'ta bazı GS ve BJK'lı arkadaşlarımın videoyu paylaşıp,gülmesine ise şaşırdım.Nasıl bir sadistlik örneğidir ki ağlayan bir insana bakıp eğlenilebilir anlamış değilim.Son olarak daum!Seni kınıyorum ve sana bazı laflar hazırladım!Lan sen ne haysiyetsiz ne şerefsiz bir adamsın ki formsuz olduğu halde o açların önüne atıp,semih semih diye bağırırken hayır diye artislik yapıp,yuhlanıcağını bile bile bizim canımız guizamızı çıkarıyorsun lan!Çok fena küfürler edicem ama blogu takip eden şahıslar hatrına susuyorum.

Neyse bitiriyim artık.Guiza'nın bizden gittiğinde patlıycağına eminim.Tıpkı Washington'un Brezilya liginde Gol krallığına koşması,Robert Enke(Rahmetle anıyoruz)'nin Yılın Kalecisi olması gibi Guiza'da Gol Krallığı olucak ve bizi ağlatarak,ayakta alkışlatıcaktır...

7 Şubat 2010 Pazar

Ferrari


İşte yine hayatınızın hiçbir bölümünde işe yaramıyacak bilgileri içeren bir yazıyla karşınızdayım.Belki bir bilgi yarışmasına katılırsanız işinize yarayabilir kesin konuşmamak lazım o yüzden.2-3 gün önce Enzo Ferrari filmini izledim ordan aklıma geldi bu yazıyı yazmak.

Arabalarına geçmeden önce Ferrari'yi 0'dan bugünlere kadar getiren adamı anlatalım azcık.Enzonun,annesi ve babası 1897-1898 yılları arasında bir gece yatıyor ama uyumuyorlar öhöh neyse 1898 yılında bizim enzo gözlerini açıyor bu boktan dünyaya.Bakıyorlar ki bu sadece araba oyuncaklarıyla oynuyor vııııııın yapıyor paso.Almış eline tencere kapağı sokaklarda fink atıyor.Gel zaman git zaman 22 yaşında da Alfa Romeo'ya kapağı atıyor.O ve Alfa Romeo yarışlarda bir efsaneye dönüşüyor.31 yaşında 'Scuderia Ferrari' yarış takımını kuruyor.34 yaşına kadar devam ediyor yarışmaya.Tabi bu arada bunun gayr-i meşru çocuğu,metresi filan çıkıyor.Ama enzomuz yavrucağı piç bırakmayıp kütüğüne geçiriyor,veriyor soyadını "al ulan Ferrari sana" diyip.Fazla uzatmak istemiyorum.Enzo Ferrari 48 yaşındayken gelecekte bir efsaneye dönüşcek Ferrariyi kurar.Ferrari birçok yarış kazanır ama şirket olarak çöküşe geçmiştir.Enzo Ferrari bu çöküşü engellemek için gider İtalyan mafyasından borç alır(Don corleoneden almıştır lan belki ehuhuehue.Godfather serisine de selam çakayim burdan).Sonra ödeyemez mafya da gider enzonun oğlu dinoya kıyar(mafyayla şaka mı olur lan enzo!).Neyse bunun üzerine Enzo Ferrari,oğlu anısına "Ferrari Dino" serisini oluşturur.Ancak aldığı borca rağmen yinede kötü gidişe dur diyemez (klişe kullanıyım dedim) ve hisselerin bir kısmını satışa çıkarır.Henry Ford'la her konuda anlaşırlar.Ama Henry son bir çakallıkla "yarış takımını da kontrol ederim lan enzo" der.Enzo ise "bak bak biraz aşağıya bak" deyip nah'ı çeker Henry'ye.Dolayısıyla anlaşma bozulur.Daha sonra Enzo hisselerin yarısını Fiat'a satar(1988 yılında Fiat %90'nını alır Ferrarinin.Bilmeyenler için şaşırtıcı tabi.Fiat'ınız varsa gurur duyun ehueuhu).Nese Henry Ford çılgın atıp Ford GT40'ı üretir,Ferrarinin eline verir 1-2 yarışta.Verilcek çok bilgi var çok uzayınca okumuyorsunuz o yüzden Enzo nalları 1989'da diker.

Meşhur arabalarına gelirsek nerden başlasam bilmiyorum.Bunu daha kısa geçmeye çalışıcam.Uzay aracı diyorlar ya harbiden öyle.Her cm'i elle yapılıyor.Motoru bir eleman tarafından tam 850 parça birleştirilerek meydana getiriliyor.İç döşeme extra bir para karşılığında istediğiniz renkle kaplanıyor.Hatta isterseniz bavul bile yapıyorlar aynı döşemeyle sizin için.Tabi iç döşeme de özel terziler tarafından özel bir deriyle dikiliyor.Camların takılması,gövdelerin birleşmesi,lastikler hepsi büyük bir ekip tarafından büyük bir dikkatle yapılıyor.En son olarak araç özel bir pistte ve fabrikanın bulunduğu bölgede ki dağda deneme sürüşüne giriyor.Eğer bu deneme sürüşünde istenilen performans yakalanamazsa (viagra kullanın ehueheu) geri yollanıyor.Ayrıca yapılışı anlatırken Ferrarilerin sadece sipariş üzerine İtalya'da Modena (enzonun doğum yeri) ve Maranello'da üretildiğini söliyim.Kırmızı denildiğinde akla ilk olarak o gelse de orjinal rengi sanılanın aksine sarıdır.Ayrıca 3000-4000$ bisikletleri bile var bu Ferrarinin ama konumuz o değil.Yine de bu bebekleri alabilmek için sadece paranız olması yetmiyor.Prestijinizin olması ve kriterlere uymanız gerekiyor.Öncelikle Ferrarinin kara listesinde olmamanız gerekiyor.Örn;Ferrariye LPG takmaya çalışan iş adamı gibi.Bazı Ferrarileri almak içinse 2-3 tane Ferrarinizin olması gerekiyor.

Yani zor iş bunlar.Biz sadece filmlerini,belgesellerini izleyip,yolda sesini duyduğumuzda kafamızı çevirip iç geçirelim kısacası...